Siyer Dergisi Siyer Dergisi
  • Hakkımızda
  • Editör’den
  • Sayılar
  • Haberler
  • Kategoriler
    • -Asr-ı Saadet
    • -Hz. Peygamber ﷺ
    • -Sahabe
    • -Siyer
    • Dosya
    • Bir Şehrin Dilinden
    • Eleştirel Bir Bakış
    • Gezi/Yorum
    • Hadislerden Hayata
    • Kâmil İman Kâmil İnsan
    • Nübüvvet Kıssaları
    • Röportajlar
    • Üsvetün Hasene
    • Soru – Cevap
    • Şiir
  • Yazarlar
  • Abonelik
  • İletişim
Siyer Dergisi
  • Hakkımızda
  • Editör’den
  • Sayılar
  • Haberler
  • Kategoriler
    • -Asr-ı Saadet
    • -Hz. Peygamber ﷺ
    • -Sahabe
    • -Siyer
    • Dosya
    • Bir Şehrin Dilinden
    • Eleştirel Bir Bakış
    • Gezi/Yorum
    • Hadislerden Hayata
    • Kâmil İman Kâmil İnsan
    • Nübüvvet Kıssaları
    • Röportajlar
    • Üsvetün Hasene
    • Soru – Cevap
    • Şiir
  • Yazarlar
  • Abonelik
  • İletişim

Asr-ı Saâdet’ten Günümüze Cihad

  • Ahmet Yaman
Total
0
Shares
0
0
0

” Geçmişten günümüze Müslümanlar cihadı nasıl anlamışlar ve cihad hayatlarında ne tür bir rol oynamıştır?”

Sorunuza fıkıh geleneğini esas alarak cevap vermek isterim. Çünkü Müslümanların zihin dünyasını büyük ölçüde fıkıh şekillendirmiştir.

Fakihlerin nezdinde cihad, “Allah yolunda can, mal, dil, kalem ve diğer bütün vasıtalarla çaba sarfetmek; kullar yararına mutlak adalet ve maslahat esasına dayanan ilahî mesajı insanlara ulaştırmak ve gerektiğinde buna engel olanları bertaraf etmek üzere kuvvet kullanmak” anlamlarını içermektedir.

Buna göre cihad, başta nefs ile mücadele olmak üzere, iyili­ği tavsiye ve kötülükten alı­koymak, toplumda iyiliğin yayılması­na ve İslâm’ın esaslarına riâyeti temine çalışmak anlamına gelmektedir. Hal böyle olunca cihad kelimesi, Kur’ân’ın yöntemine uygun olarak insanın bulunduğu her yer ve konumda eğitim ile uğ­raşmak ve nihayet din-vicdan hürriyetine engel olanlarla fiilî mücadele etmek gibi çok geniş boyutları kapsamaktadır.

Hz. Peygamber’in (sas) “Asıl mücâhid, Allah’a itaat yolunda nefsiyle cihad edendir.”  şeklindeki buyruğu, cihadın bireysel ve en önemli boyutuna işaret etmektedir. Çünkü Allah’ın iradesine derin bir saygı gösterip onu kendi hayatına hâkim kılmayan kişi, bu iradeyi başkalarına iletemez[MOU1] .

Haksızlıklara, toplumsal yozlaşmalara ve bid’atlere karşı konulan tavır da Resul-i Ekrem tarafından cihad olarak nitelendirilmiştir. “Cihadın en faziletlisi zâlim sultanın yanında hakkı söylemektir” hadisi zulüm ile mücadelenin; “Allah’ın benden önceki ümmetlere gönderdiği her nebînin kendi ümmetinden sünnetini alan ve emirlerine uyan havârîleri ve sahâbîleri vardır. Sonra bunların arkasından, yapmayacakları şeyleri söyleyen ve emrolunmadıkları işleri yapan bir takım nesiller gelir. İşte kim bunlara karşı eliyle cihad ederse o bir mü’mindir; onlara karşı kim diliyle cihad ederse o bir mü’mindir; onlara karşı kim kalbiyle cihad ederse o da mü’mindir. Bu üç tavrın dışında imandan bir hardal tanesi bile yoktur”  hadisi ise yozlaşma ve sapmalarla mücadelenin, bu terimin kapsamına dâhil olduğunu göstermektedir.

Râğıb el-Isfahânîile İbn Kayyım el-Cevziyye, böyle geniş açılımları olan cihadın işlevsel yönünü şöyle derecelendirirler:

1. Nefs ile yapı­lan cihad: Bu, gerçek dini öğ­renmek, öğ­rendi­ğini yaşamak ve öğ­retmekle beraber, bu uğurda her türlü zorlu­ğa katlanmakla olur ki, bunların tümünü gerçekleştiren kişi, rabbânî diye isimlendirilir.

2. Şeytan ile yapı­lan cihad: Bu, şeytanın dine yönelik vesvese ve şüpheleriyle haram işlemeye dair tavsiyelerine kulak vermeyip onları defetmeye çabalamaktır.

3. Kâfir ve münafıklarla yapı­lan cihad: Kâfirlerle yapı­lanı el ve kuvvetle; münafıklarla yapı­lanı ise dille olur ki, bu, kâfirlerle yapı­lan cihaddan daha zordur.

4. Zalimlerle, bidatçilerle ve harama dalanlarla yapı­lan cihad: Bu da önce elle; buna güç yetirilemezse dille, bu da yapı­lamazsa kalple olur

Görüldü­ğü üzere cihad, hem İslâm’ın temel kaynakları olan Kur’ân ve Sünnet’te hem de bunların yoğurduğu Müslüman algı ve kültüründe, öncelikle ve sadece silahlı çatışma yani savaş anlamında kullanılmamıştır. O, kişinin kendisini kemâle erdirmesinin ve ardından dünyayı huzur içinde yaşanabilir bir yer haline getirme çabasının süreçsel bütünlüğünü ifade etmektedir. İslâm’ın evrensel olan mesajı­nın insanlara ulaşması ve takip etti­ği gayelerin gerçekleşmesi, öncelikle barışçıl yollarla temin edilecektir. Bu, Kur’ân’ın açık emridir. Fakat bu görev, barışçıl yollarla yerine getirilmezse savaş meydanlarındaki çatışmayla icra ihtimali belirecektir ki, bu da İslâm’ın gerçekçi bir din olması­nın tezahürüdür.

Rasulullah’ın (sas) buyruğuna göre “İşin başı İslâm, dire­ği namaz, doru­ğu da cihaddır”.

Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)

Önceki

Asr-ı Saâdet’ten Günümüze Cihad

  • Yusuf Ziya Keskin
Yazıyı Göster
Sonraki

Asr-ı Saâdet’ten Günümüze Cihad

  • Cağfer Karadaş
Yazıyı Göster
Bunlara da bakabilirsiniz.
Yazıyı Göster
  • Dosya

Geleceğin Eğitim Vizyonu

  • Alper Okan   Öztürk
Yazıyı Göster
  • Dosya

Eğitimde Gelecek Perspektifi

  • Yusuf Alpaydın
Yazıyı Göster
  • Dosya/Sinema

Eğiten Sinema, Sinema Eğitimi ve Mesul Olanlar!

  • Abdülhamit Güler
Yazıyı Göster
  • Dosya

Dinî Müfredat

  • Necdet Subaşı
Yazıyı Göster
  • Dosya

Öğretmen Merkezli Eğitimden Öğrenci Merkezli Eğitime Yaklaşımın Sorunları ve Öğretmenin İşlevi

  • Muhammed Esat Altıntaş
Yazıyı Göster
  • Dosya

“Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” mı Acaba?

  • Melike Günyüz
Yazıyı Göster
  • Dosya

Cumhuriyet Dönemi Eğitim Sisteminin Kurucu İlkeleri

  • Muhammet Ubeydullah Öztabak
Yazıyı Göster
  • Dosya

Osmanlı’da Eğitimin Başlangıcı Olarak “Âmin Alayları”

  • Mikail Çolak
  • Hakkımızda
  • Editör’den
  • Sayılar
  • Haberler
  • Kategoriler
    • -Asr-ı Saadet
    • -Hz. Peygamber ﷺ
    • -Sahabe
    • -Siyer
    • Dosya
    • Bir Şehrin Dilinden
    • Eleştirel Bir Bakış
    • Gezi/Yorum
    • Hadislerden Hayata
    • Kâmil İman Kâmil İnsan
    • Nübüvvet Kıssaları
    • Röportajlar
    • Üsvetün Hasene
    • Soru – Cevap
    • Şiir
  • Yazarlar
  • Abonelik
  • İletişim

Bağlar Mah. Çeşme Sok. No:10/A
Güneşli / İSTANBUL

İletişim: 0 212 550 0 571
Whatsapp Destek Hattı: 0 531 660 50 18

info@siyerdergisi.com
siyerdergisi@hotmail.com

Gizlilik Koşulları
Yasal Uyarılar

 
 
Siyer Dergimizin 22. Sayısı "Okumaktan Mana Ne!" Sayısını Nasıl Buldunuz?🤗
Siyer’in Sayfalarından programlarımızın bu bölümünde "Okumaktan Mana Ne!" dosyasını değerlendiriyoruz.
Siyer’in Sayfalarından programlarımızın bu bölümünde "Okumaktan Mana Ne!" dosyasını değerlendiriyoruz.
Takip Et

Aramak istediğiniz bir anahtar kelime girin.