İLKLERİN KADINI RUFEYDE BİNT SA’D
Rümeysa DÖĞER
Ashâb-ı Kirâm nesli, feda etmenin ne demek olduğunun müthiş derecede farkında olan bir nesildi ve bu yolda bir şey feda edilmesi gerektiğinde gözleri hemen varlıkları arasında en kaliteli olana dönüveriyordu. Medine’ye hicretten sonra herkes bir şeylerini feda ederken Ümmü Süleym “Neyimi feda edebilirim?” diye düşündü. Gözü biricik yavrusuna döndü ve en kıymetli olan yavrusunu Resûlullah’a götürürken bile içinde “Ya benim adağım kabul olmazsa?” endişesini taşıyordu. Ah! Mahcubiyet. Hz. Ebû Bekir her defasında malının tamamını veriyor ve bu yarışta kimse ona yetişemiyordu. Kimileri zamanlarını, kimileri mallarını, kimileri evlatlarını feda ediyordu. Kimileri yetenekleri neyse onun tamamını Allah için kullanıyordu. Bunların bütününü birleştirdiğimizde, kadın erkek demeden her biri aslında hayatlarının tamamını veriyorlardı. “Zaten bize bu hayatı veren Rabbimiz.” diyorlardı. “Ölüm insanın başına bir defa gelecek ve önünde sonunda kesinlikle gelecekken…
Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)