Menü
Muhammed Ali Alioğlu
Muhammed Ali Alioğlu
Editörden 13. Sayı
Ocak 16, 2024
Yazarın Tüm Yazıları

Bismillâhirrahmânirrahîm
Bizleri var eden, varlığından haberdar eden Rabbimiz’e binlerce hamd-ü senâ, O’nun alemlere rahmet ve rehber son elçisi Efendimiz’e salât ve selam olsun…
2020’nin bu ilk günlerinde sizlerle tekrar buluşmanın heyecanını yaşarken, geri dönüp baktığımızda 3 yıllık bir zaman diliminde -elinizdeki sayı ile birlikte- 13. sayıya ulaştığımızı görmekteyiz. Esasen bu sayı değeri, süreli yayıncılık noktasında daha emekleme çağında olduğumuzu gösterse de yayıncılığın ve dahası matbu süreli yayın yapmanın her zamankinden daha zor olduğu günümüz koşullarında önemli bir başarıyı temsil etmektedir. Elbette bu, öncelikli olarak Rabbimiz’in inayeti, değerli kalemlerimizin emeği ve siz kıymetli okuyucularımızın teveccühünün bir neticesidir, hamdolsun…
Hız, hırs ve haz toplumu ya da başka bir deyişle nefs-i emmarenin ete kemiğe, nesneye, cisme bürünmüş hali olarak tasvir edebileceğimiz günümüz dünyasında insanlık, ciddi bir kayboluş ve arayış içerisinde olduğu her gün bir şekilde tanık olduğumuz bireysel ve toplumsal travmalardan gayet net olarak anlaşılmakta. İnsanlığın son umudu İslâmiyet ve onun temsilcisi ve davetçisi konumundaki Müslüman dünyanın bu gidişata dair söyleyecek bir sözü, göstereceği bir yolu olmalıydı. Nitekim oldu da: Tebliğ ve davet…
Hz. Âdem (as) ile başlayıp Peygamber Efendimiz (sas) ile olgunluğuna erişen nebevî miras olarak da kıyamete kadar devam edecek insanlığa emanet bir değerdir tebliğ ve davet…
Kuşkusuz tebliğ ve davetin kıymet ve zarureti Müslüman coğrafyada neredeyse büyük bir çoğunlukla kabule mazhar olmuş bir durumdur. Her bir Müslüman birey veya cemaat bir şekilde bu işin yapılmasının gerekliliğinde hemfikirdir. Lakin tebliğ ve davetin esaslarında ittifak olsa da usûllerinde/yöntemlerinde ciddi farklar olduğu gözden kaçmayan önemli bir husustur. “Kaş yapayım derken göz çıkarma” deyiminin ne kadar gerçekçi olduğu yaşanan tebliğ ve davet kazalarında(!) gözler önüne serildi, maalesef…
Hasılı Siyer Dergisi olarak hem toplumumuzda hem de dünya ölçeğinde önemli bir mesele olan tebliğ ve daveti sayımızın dosya/kapak konusu olarak ele almaya çalıştık. Çoğumuzun yakından tanıdığı kıymetli kalemlerin değerli yazılarıyla meselenin farklı boyutlarını anlamaya/anlatmaya çalıştık.
Röportajımızı Op. Dr. Salih Selman Hocamızla yaptık. Neredeyse ibretlik film tadında bir hayatın sahibi hocamızın hasbihal kıvamındaki söyleşisini okurken tebliğ ve davet hususunda muhataba verilen değerin, insaniyeti kıymetli bilmenin başka bir deyişle sahih bir yöntemin/usûlün desteklediği teslimiyetli hakiki bir temsiliyetin ne kadar hayatî bir önem taşıdığına tanıklık edeceksiniz.
Ayrıca soruşturma sayfamızda dünyanın farklı coğrafyalarında İslâm ile bulaşan gönüllerin hikayelerini dinlerken bir yandan kendinizi gözyaşlarınızı silerken bulursanız, hiç şaşırmayın…
Sözü daha fazla uzatmadan yine dopdolu bir sayı ile sizleri baş başa bırakalım.
Selam ve dua ile…

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
Ait Olmadığımız Dünyalarda Çürümek...
Şule Beşinci
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
RÖPÖRTAJLAR
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Abdülaziz Tantik
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x