Menü
Mefail Hızlı
Mefail Hızlı
İslâm Medeniyetinin Eğitime Bakışı
Eylül 25, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

İslâm’da İlmin Önem ve Değeri

İslâm kültüründe “ilim” kavramı, bilinen anlamlarının yanında ilâhî ve beşerî bilgi için de kullanılan kapsamlı bir terimdir. İslâm’ın kutsal kitabı Kur’ân-ı Kerim’de ilim kökünden türeyen yaklaşık 750 kelime olduğu görülmektedir. Aslında bu, bilginin ve bilme faaliyetinin Kur’ân mesajı bakımından ne denli önemli olduğunu yeterince ortaya koymaktadır.

İlgili âyetlerde; ilim sahipleri yahut kendilerine ilim verilenler ilâhî bilgiye muhatap olan ve bu bilginin doğruluğuna inananlar olarak görülmüş, kendilerine ilim verilenler ise o ilimde derinleştikleri veya dereceleri bizzat Allah tarafından yükseltildiği için bazı seviye farklılıkları olabileceğinden her ilim sahibinin üzerinde daha fazla bilgiye sahip başka bir âlim bulunduğu belirtilmiş, her şeyin O’nun ilminin gereği olarak gerçekleştiği vurgulanmış, olup biten her hadisede âlimler için deliller ve ibretler bulunduğu bildirilmiş ve Allah’a hakkıyla saygı duyanların da yine âlim kulları olduğuna işaret edilmiştir (Bk. Ankebût, 29/43; Fâtır, 35/28; Zümer, 39/9).

Hz. Peygamber’den (sas) de ilim ve öğrenilmesinin önemi ve değeri hakkında çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. Hadis-i şeriflerde, ilmin nafile ibadetten daha üstün tutulduğu (Tirmizî, “İlim”, 19) ve âlimlerin peygamberlerin vârisleri olduğu (Buhârî, “İlim”, 10) ifade edilmiştir. Ayrıca Hz. Peygamber (sas), dualarında, Allah’tan fayda sağlayacak ilim öğretmesini ve ilmini artırmasını (Tirmizî, “Daavât”, 128.) niyaz etmiş ve özellikle faydasız ilimden Allah’a sığınmıştır (Müslim, “Zikir”, 73).

İslâm dini ilme, okumaya ve bilgiye son derece büyük önem ve değer vermiştir. Yüce Allah’ın Son Peygamberi Hz. Muhammed’e (as) vahyettiği,“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alakadan yarattı. Oku! İnsana kalemle yazı yazmayı öğretip ona bilmediklerin öğrenen Rabbin sonsuz lütuf sahibidir.” (Alak, 96/1-5) mealindeki âyetlerin okuma-yazma ve eğitim-öğretimden bahsediyor olması oldukça dikkat çekicidir.

Öte yandan Hz. Peygamber’in (sas), “İlim tahsil etmek kadın ve erkek her müslümana farzdır.” (İbn Mâce, “Mukaddime” 17) buyruğuyla, dinî görevlerini yerine getirecek, helâl ile haramı, hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edecek kadar bilgi sahibi olması her Müslüman için farz olarak değerlendirilmiştir.

Öte yandan dinî açıdan Müslümanların Allah Teâlâ’ya karşı sorumluluklarını ve günlük hayatın gereklerini yerine getirebilmek için lüzum hissedilen bilgileri öğrendikten sonra içinde yaşadığı toplumun ihtiyaçlarını karşılamak düşüncesiyle fen, sosyal, sağlık, ekonomi ve eğitim gibi değişik ilim alanlarında her türlü bilgiyi öğrenmeleri farz-ı kifâye kabul edilmiştir.

Kulları içerisinde Allah’tan ancak âlimlerin korkacağını  (Fâtır, 35/28) bildiren Rabbimiz, bilenlerle bilmeyenlerin bir olamayacağını da açıkça belirtmiştir (Zümer, 39/9). Ayrıca ilim ve hikmet “müminin yitik malı” (Tirmizî, İlim 19) olarak görülerek nerede bulunursa bulunsun, onu elde etmenin Müslümanın bir hakkı olduğu değerlendirilmiştir.

Kısacası, dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarı olan ilim, amellerin en faziletlisi ve değerlisidir. Hakikate ulaştıran bilginin peşinde olmak her Müslümanın görevi olmalıdır. Toplumların sosyal, ekonomik, dinî ve dünyevî bütün durumlarını düzenleyip iyileştiren, insanları birbirine yaklaştırıp birleştiren gücün ilim olduğu şüphesizdir.

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
Ait Olmadığımız Dünyalarda Çürümek...
Şule Beşinci
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
RÖPÖRTAJLAR
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Abdülaziz Tantik
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x