Menü
Şaban Öz
Şaban Öz
Şaban Öz Köşe Yazısı
Eylül 24, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

Soruya soruyla karşılık vereyim izninizle; “Hz. Peygamber’i doğru anlamanın ölçüsü nedir?” Elimizde herkesin kabul ettiği kıstaslar mı var ki, şunlar doğru anladı veya şunlar yanlış anladı diyebilelim. Meseleye tersten bakacak olursak sorumuz “Hz. Peygamber’i doğru anlamadığını kabul edecek var mı?” şeklindedir ve cevabı son derece açıktır: Hayır. Hz. Peygamber’i doğru anlamadığını ve dolayısıyla doğru anlatmadığını söyleyen yoktur. Binaenaleyh Hz. Peygamber’i doğru anlamanın nasıl olması gerektiği üzerinde yani prensipler üzerine yoğunlaşılması gerektiği kanaatindeyim. Böylece doğru anlamanın yöntemini/prensiplerini belirlemiş olur, anlam konusundaki iddia sahiplerinin eylem ve söylemlerini bu prensipler çerçevesinde değerlendirebiliriz. Tabi bu prensiplerin mutlak manada sonuç vereceği, objektif kriterler belirleyeceği kanaatinde de değilim. Örneğin sık sık kullandığım “Allah’ın ve Tarih’in tanıttığı Peygamber’e razı olmak” Hz. Peygamber’i doğru anlamada ciddi bir ölçüt gibi görünmektedir. Ancak kimin anladığı Kur’ân veya kimin tarihi soruları hemen arkasından gelmektedir.

Tartışmaları bir tarafa bırakıp sonuca gidecek olursak, ümmetin mevcut haline bakarak açık yüreklilikle ifade etmeliyim ki; hayır, Hz. Peygamber’i ne doğru anlıyoruz ne de doğru anlatıyoruz. Şayet doğru anlamış veya anlatmış olsaydık bebeklerimizi sahillerden toplamıyor, kimyasal saldırılardan korunmaları için gaz maskeleri kampanyaları yapmıyor olurduk. Batı’dan merhamet dilenmiyor, yeryüzü mazlumlarına biz gidiyor olurduk. Bunlar ümmete ait örneklikler. Daha da daraltalım ve kendi özümüze dönelim; namaz kılan oruç tutan ancak yolsuzluk yapan iş ahlakımız olmazdı. Okuma oranımız bu kadar düşük olmazdı. Kadınların dövüldüğü veya öldürüldüğü ülkeler sıralamasında üst sıralarda yer almazdık. Şimdi diyorsunuz ki, bunlar da büyük örneklemler… Yere tükürenimiz olmazdı, trafik kurallarını çiğneyen olmazdı, sırasını bozan, kaçak elektrik kullanan olmazdı… Sözde değil özde bir sünnet modelliğine sahip olurduk. Şimdi birileri haliyle bunlarla Hz. Peygamber’in örnekliği arasında ne tür bir ilişki var diye düşünebilir. Kendisinden özel işlerinde kullanmak için köle isteyen kızını geri çeviren; bırakın dövmeyi bir kere dahi eşlerine karşı sesini yükseltmeyen; ekonomik anlamda en sıkıntılı bir zamanda fidyede ısrar etmek yerine okuma yazmayı teşvik eden; hendek kazımında, mescid inşasında bizzat çalışan; on dört asır öncesinin Arap coğrafyasında temizliği ısrarla vurgulayan Peygamber’i gerçek anlamda anlamış ve anlatabilmiş olsaydık sanırım aradaki ilişki de kurulabilirdi. Şunun da altını çizmem gerekiyor ki, bütün olumsuzluklara rağmen son derece ümitliyim. On yıl hatta bir kaç yıl önceyle kıyaslayınca ülkemizde Hz. Peygamber’i tanımak/tanıtmak yolundaki çabalar bu ümidimin en büyük müsebbibidir. Teşekkür ediyorum.

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Umudu Filizlendirmek
Sinan Özyurt
Vahdetten Kesrete Lügatten Bir Kelime: Umut...
Özlem Duralı
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
RÖPÖRTAJLAR
“Gönüllere dokunan davet, umudun ete, kemiğe bürün...
Mustafa Karaca
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Ahmet Mercan
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Sinema, İnsanoğlunun En Eski Umut Taşıma Aracıdır...
Abdülhamit Güler
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Turks ve Caicos Adaları
Mikail Çolak
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
İyiye Talib Olmayı Öğreten Ümmü Büceyd...
Rumeysa Döğer
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Abdülfettâh Ebû Gudde (1917–1997): Bir İlim ve Ahl...
Nazlı Çakar
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x