Menü
Hayrunnisa Duran
Hayrunnisa Duran
Doğu Batı Arasında İslâm
Mayıs 6, 2024
Yazarın Tüm Yazıları

“İki elimde iki hayatımı tutmuşum, iki hasım için iki meydan-ı mübarezede iki harple meşgulüm. Tek hayatlı olan adam meydanıma çıkmasın.”
Said Nursî
Aliya için o tek hayatlı olan adamlar meydana çıkmıştır çoktan ve hatta belki uzun zamandır da meydandadırlar. Bunun bilincinde olarak hayatını sürdürmüş bunun mücadelesini hayatı boyunca vermiştir. Elbette her yazarda olduğu gibi yaşam tarzı eserlerine yansımış bu mücadeleyi eserleri vasıtasıyla da sürdürmüştür. İşte bu mücadelenin bir tezahürü olarak meydana gelen eserlerinden biridir “Doğu ile Batı Arasında İslâm.”
Adına bakıldığında Doğu ve Batı medeniyetlerinin arasında kalmış sıkışmış veyahut arasında yer edinmiş bir İslâm tahayyülü peyda olmuş veya ilk izlenim için Doğu ve Batı ele alınarak İslâm’ın bunun neresinde yer aldığı anlaşılmış olabilir. Aslında bu ikinci kısma kısmen cevap verilse de eserde yer alan İslâm çok daha kapsamlı çok daha detaylı bir anlatıma sahiptir.
İslâm nerede? Var olan hayat düzenimiz içerisinde kabul etsek de etmesek de hep bir ikilem içerisinde kalmışlığımız olmuştur. Hayat seçimlerden ibaret derler işte var olan bu seçenekler içerisinde seçtiğimiz yol olan İslâm’ın aslında seçenekler içerisinde bir alternatif şık olarak önümüze geldiği bizi alıp o çıkmazlardan çıkardığı ve belli bir güzergaha koyduğu söylenilebilir. Yani öyledir ki hayat önümüze seçenek koyar ve birini seçmek zorunda kalırız bu durumda örneğin iyi veya kötü çok keskin sınırlar içerir bizse İslâm ile itidal çizgisinde bu iki kavramı da seçer yerine göre kullanırız. Böyle söylendiğinde kötü kelimesinin -itidal sınırları içerisinde de olsa- seçilmesi herhangi bir durumda kabul edilebilir gibi gözükmeyebilir fakat kötü veya iyi her zaman anlaşılır ilk anlamıyla anlaşılmayabilir. Tıpkı Aliya’nın kitapta “Her ne kadar görüntü itibarıyla ilki daha anlaşılır olsa da Güneş, Dünya’nın değil; Dünya, Güneş’in etrafında döner.” dediği gibi. Bir şeyin iyi veya kötü olması bağlamlara bağlı olabilir veyahut sonuçlara. Örneğin bir çocuğa eğitim maksatlı verilen bir esirgeme o çocuk için kötü bir eylem iken ebeveyn için iyi bir eylemdir veya bir hâkimin suçluya verdiği ceza suçlu açısından kötüdür fakat hâkim için veya ortada bir mağdur varsa onun için iyidir. Bu durumda bizler seçimlerimiz mutlak olanı değil itidal olanı seçmeliyiz. İslâm da tam olarak bunu nasıl yapacağımız noktasında bize direktifler verir ve bizi yönlendirir. Kitapta da bu bağlamdan yola çıkılarak günümüze kadar gelmiş alışık olduğumuz ve bir çoğumuzun da kabul ettiği -belki de dünya ortak görüşü gibi duran- hümanizm gibi birçok büyük düşünce yapısı İslâm nazarıyla itidale çekilerek yorumlanıp açıklanmış. Düalizm ekseninde birçok iki karşıt veyahut aslında yazarın da deyimiyle bizlere karşıt gibi gelebilen görüşler ele alınarak bunların çıkmazlarına, teşkil ettikleri sorunlara, çözüm odaklı bir ikna çabası getirilmeye çalışılmış. Bu düşüncelerin bunca zamandır dayandığı temel düşünce yapılarına yine İslâm nazarıyla darbeler atılarak İslâm’ın konumu ve yeri adı altında yeni bir itidal düşünce yapısı inşa edilmiş.

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
Ait Olmadığımız Dünyalarda Çürümek...
Şule Beşinci
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
RÖPÖRTAJLAR
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Abdülaziz Tantik
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x