Menü
Rumeysa Döğer
Rumeysa Döğer
Havle bint Sa’lebe (r.anhâ) ve Üslup…
Eylül 26, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

Okuduğum ama şuan adını dahi hatırlamadığım bir kitaptan hayatımın içerisine çekip aldığım, ideal algılarımın en parlak yerine koyduğum bir öğreti var, “Her ne yaparsan üslup ile yap.” Bu mesele hakkında uzun uzun düşünecek vaktim oldu, neticede ufak tefek birikimlerim bana ortada kullanılacak tek bir üslup olmadığını öğretti ve bin bir ayrı üslup çeşidi keşfettim. Arkadaşlık üslubu, evlatlık üslubu, annelik üslubu, mazlumluk üslubu, talebelik üslubu, kulluk üslubu… bütün bunların üzerine diyorum ki “Sen üslubundan ibaretsin.”  Yaşamak ama üslup üzere yaşamak. Peki, bu üslupları nereden, kimden, nasıl öğreneceğiz?

Öğrenim, hayatın her alanında gerçekleşebilen dinamik bir olgudur. İnsanın her insandan, her olaydan öğrenebileceği belli başlı üsluplar mutlaka vardır. Elbette yaşadıklarımız üzere tefekkür ederek bazı şeyleri kavrayabiliriz, yeri geldikçe bunu yapmalıyızdır da. Fakat hayat çizgisinde akıllıca ve hızlıca yürüyen kişiler; ibret almayı, tefekkür etmeyi bilen insanlar oluyor. Çünkü hayat her şeyi deneyimleyerek öğrenebileceğimiz kadar uzun değil. Bu bağlamda baktığımda iki tip insan görüyorum. Birincisi, tefekkürlerle tarihten yani kendinden öncekilerin tecrübelerinden ders çıkartma çabasında olan insanlar. İkincisi ise bir şeyi öğrenmek için o şeyin başına gelmesini bekleyen insanlar. İkinci grup bana çamaşır makinesi varken kalkıp elinde çamaşır yıkayan kimseleri anımsatıyor. Bu işi tek düğmeyle yapabilecekken neden bütün bedenini yorasın ki? Tamam, tarihi tefekkür edelim, tarihten çok şey öğrenelim ama tarih ne kadar doğrudur ki? Neticede her şeyi deneyimleyebileceğim kadar uzun olmayan hayatım, tarihin her safhasını öğrenebileceğim kadar da uzun değil. Yok mu bu işin biraz daha kolay bir yöntemi?

İmtihan süresi sınırlı olan insanlar olarak mantıklı hareket etmemiz için en önce yapmamız gereken şey iz sürmek olmalı. Gelin beraber kâşif olalım. Müslüman kâşifler keşfe elbet Kur’ân’dan başlar. Rabbimiz bizlere “Allah’ı ve âhiret gününü arzulayan ve O’nu sürekli anıp yücelten kimseler için Allah’ın Elçisi, gerçekten mükemmel bir örnektir.”   (Ahzab 33/21) buyruğu ile hangi tarih sahnesinin bize doğru malzemeyi vereceğine işaret ediyor. Biz de bu işaretten hareketle tefekkür hücrelerimizi Rabbimiz’in bize gösterdiği, “…sizin için en güzel örnektir.” dediği Efendimiz’e (sas) ve onun yetiştirdiği Asr-ı Saâdet nesline yönlendiriyoruz.

Gelin hep beraber Asr-ı Saâdet neslinin o muazzam örnekliklerden biri olan Havle bint Sa‘lebe’nin (r.anhâ) hayatını beraber gözden geçirelim. Bu satırdan sonrasını okurken gözlerinize “Mücadele üslubu nasıl olur?” adlı bir gözlük takıp okumaya öyle devam etmenizi tavsiye ederim.

Hazrec kabilesine mensup olan Hz. Havle (r.anhâ), Medine’de Müslüman oldu, hicretten sonra Resûl-i Ekrem’e biat etti. Amcasının oğlu Evs b. Sâmit el-Ensârî ile evlendi. Evs b. Sâmit, tanınmış sahâbî Ubâde b. Sâmit’in kardeşi olup Bedir ve Uhud’dan başka birçok gazvede bulunmuştur [Kandemir, “Havle bt. Sa‘lebe”, DİA, 16/539].

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Umudu Filizlendirmek
Sinan Özyurt
Vahdetten Kesrete Lügatten Bir Kelime: Umut...
Özlem Duralı
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
RÖPÖRTAJLAR
“Gönüllere dokunan davet, umudun ete, kemiğe bürün...
Mustafa Karaca
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Ahmet Mercan
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Sinema, İnsanoğlunun En Eski Umut Taşıma Aracıdır...
Abdülhamit Güler
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Turks ve Caicos Adaları
Mikail Çolak
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
İyiye Talib Olmayı Öğreten Ümmü Büceyd...
Rumeysa Döğer
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Abdülfettâh Ebû Gudde (1917–1997): Bir İlim ve Ahl...
Nazlı Çakar
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x