Menü
Muhammed Abdülhalik Fakir
Muhammed Abdülhalik Fakir
“İnsanötesi/Sonrasına Dair Öngüler [Posthümanizm ve Transhümanite]”
Eylül 25, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

“İnsanötesi/Sonrasına Dair Öngüler [Posthümanizm ve Transhümanite]”

Arş. Gör. Muhammed Abdulhalik FAKİR

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

İnsanlığın ilk metinlerinde bulunan ve tarihsel anlamda antik Yunan felsefesine kadar götürülen Transhümanizm (İnsanüstü) düşüncesi, insanı biyolojik zayıflıklarından kurtarmak, daha güçlü bir yapıya kavuşturmak isteyen felsefî, edebî yaklaşımın genetik ve teknoloji vb. alanlara yansımasıdır. Transhümanizm insanın bedensel ve zihinsel yeteneklerinin makinelerle geliştirilmesi anlayışına dayanır. Bu anlamda hümanizmin bir devamı niteliğindedir. Literatürde transhümanizm kavramına kıyasla genel tarifi pek oturmamış olan posthümanizm; bir hareket, düşünme tarzı ve durum olarak, ten rengi, dil, inanç, cinsiyet, coğrafya ve zaman farkına dayanılarak oluşturulmuş ayrımların yol açtığı türcü ve hiyerarşik insan kavrayışlarının ötesindeki kuşatıcı insan kabulü ve ortaklığı anlamına gelmektedir (Özdemir, 30-51). Posthümanizm, transhümanizmden sonra sıçrayacak, insanın adım adım zihin dışındaki biyolojik gereksinimlerinden özgürleştiği ve bildiğimiz anlamda maddesel dünyanın sona erdiği bir mertebe olarak tanımlanır. Transhümanizm kavramını ilk defa 1957 yılında kullanan kişi İngiliz evrimsel biyolog Aldoux Huxley’in kardeşi Julian Huxley’dir. Doğal seçilim kuramını savunan biyolog, yeni Darvincilerden kabul edilmektedir. Posthümanizm terimini tarihte 1977 yılında ilk kullanan ise Mısır doğumlu Amerikalı edebiyat teorisyeni İhab Habib Hassan’dır.

Transhümanizm, Aydınlanma geleneğini takip eder ve insanın ‘iyileştirilebilir’ özelliklerine odaklanır. Bu odaklanma, “teknolojiler vasıtasıyla insanın biyolojik kapasitelerinin ve sosyal koşullarının radikal dönüşümünü olumlayan bir duruş” olarak tanımlanabilir. Buradan da anlaşılacağı üzere, transhümanizm altında toplanan pek …

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
Ait Olmadığımız Dünyalarda Çürümek...
Şule Beşinci
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
RÖPÖRTAJLAR
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Abdülaziz Tantik
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x