Çağırsam, seçkin bütün sözcükler gelse
Eklemleri çözülür kelimelerin, mecaller yetmez
Bir ucundan yazsam kâğıt olsa Kızıldeniz
Taif’te açılır eller, tarifler yetmez.
Çelik halatla ağını bir hamlede örünce örümcek
En zayıf ev aşılmaz kale olur, akıllar yetmez.
Gecenin bir yerinde, mekân zamana değdiğinde
Ensar muhaciri kucaklar, ekvator kollara yetmez.
Irmaklar denize habire su taşır hala
Geçilir geceler; geceyi emziren secdeler yetmez.
Bir yetim çocuk dünya, dokunuşuna muhtaç
Bu caddeler, bu şehirler, hasrete beyan yetmez.
Heybesinde rüzgârın, hicretten kalma izler
Susuyor beyaz, konuşsa güvercin, lisanlar yetmez.
Serpilir boşluğa, hayat adım adım, aşk ayet ayet
Soğuktan sıcağa dolaşır, mevsimler yetmez.
Uçurum kenarında, ipekten sonsuzluk ipi
Şükür güne sığmaz, ayları toplayan yıllar da yetmez.
Anlaşılsa, selam nasıl çözdü kör düğümleri
Her yıldız bir harf olsa, gökyüzü yetmez.
“Âlemlere Rahmet” diyen, kitap ki muhkem
Nasıl anlatsın şair, hurufat yetmez.