Menü
Hüseyin Gökalp
Hüseyin Gökalp
Peygamberlerle Tarihi Dönemlendirmek
Eylül 25, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

Peygamberlerle Tarihi Dönemlendirmek

Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Gökalp
Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı

Tarih, yeryüzünde yaşayan ilk insan ile başlar. Dolayısıyla dünya tarihi, insanların tarihidir. Tarih, bitkilerin veya hayvanların serüvenini incelemez. Çünkü hayvanlar iman etmezler, isyan etmezler, devlet kurmazlar, sürpriz yapmazlar. Ancak insanlar, özel bir şekilde yaratılmış varlıklardır. Bilgi ve irade sahibidirler. Hz. Âdem, Allah’ın kendisine öğrettiği kelimelerle meleklerin bile önünde saygıyla eğileceği bir mertebeye yükselmiş ve şeytan tarafından aldatılarak yükseldiği yerden yeryüzüne indirilmiştir. Böylesi bir zevalin ardından yine Allah’ın ona öğrettiği kelimelerle tövbe etmiş ve kıyamete dek tüm insanların andığı izzetli bir kul olma kemaline ermiştir. İşte insanoğlunun kendisinin ve kendisiyle ilgili yeryüzündeki tüm kurumların ve durumların bu kemal ve zeval çizgisinde bir sarkaç gibi gidip gelme durumu, tarihi bir ilim haline getirmiştir. Öyle bir ilim ki insanlar bu ilimle geçmişte Rablerini yalanlayan kavimlerin nice hallerini görüp ibret alırlar; öyle bir ilim ki Rabbim Allah deyip yürüyen kulları görüp ders alırlar. İnsanlar, tarih ile birlikte İslâm’ın adalet, Allah’a şirk koşmanın da zulüm olduğunu idrak ederler.

Atamız Hz. Âdem’in yaratılışından kıyamete kadar ya da kendi doğumumuzdan ölümümüze kadarki süreçte biz kullar, daha iyi kulluk edelim diye, bizden öncekilerin hatalarını ve sevaplarını keşfetmemiz istenmektedir. Onların düştükleri tuzaklara dikkat etmemiz, yoldan çıkmamak için de Peygamberlerin yürüdüğü yolları takip edip yaşam serüvenimizi selametle nihayet erdirmemiz beklenmektedir. Bu durum hem bizim ödevimiz hem de fıtri hedefimizdir. Müslüman olan olmayan tüm toplumlar, kendilerinden önce yaşayan kavimlerin nasıl güçlenip yükseldiklerini ve neden duraklayıp çöktüklerini merak ederler. Cihanşümul devletler kurmak isteyen sultanlar, tarih boyunca bu bilgiye değer vermişler, kitaplar yazdırmışlardır. Bu sebeple tarih, bizde daha çok emirlerin ve alimlerin ilgi gösterdiği özel bir alan olarak günümüze gelmiş ve fakat fıkıh ya da hadis gibi ilgi görmemiştir. Son yüzyıllarda Batılıların İslâm dünyasının bir kısmını fiilen bir kısmını da fikren işgal etmesi neticesinde tarih, yenilenleri dışarıda bırakacak şekilde yeniden okunmuştur. Bu durumun farkına varan Müslümanların, tarihe ilgisi artmıştır. Batılıların sömürgecilik sonrası tarih anlatısı, eskiden Avrupa’nın kabul ettiği şekilde Hz. Âdem’den başlayıp Peygamberleri takip ederek devam edegelen değil Allah’ı yok sayan, Avrupa’yı merkeze alan, geri kalanların tarihlerini de yeniden kaleme alan bir sunumla karşımıza çıktı. Batı ve diğerleri (The West and the Rest) şeklinde küçültülen dünya, pek çok sorunu halsiz bıraktı. Büyük bir yenilginin sancılarını çeken İslâm dünyasının kendisine gelmesi ve hafızasını toplaması zaman aldığı için yenilen milletler bir süre umutsuzluğa kapıldı. Aydınlanmanın karanlıkta bıraktığı günümüz için İslâm, gerçek bir kurtuluş umudu olarak karşımıza yeniden çıkmaktadır. Korunan kitabımızın, yaşanan sünnetimizin ve yüzyıllarca bir birbirini teyit ederek bize ulaşan ilmî mirasımızın bize yüklediği görevin artık farkına vardık. Şimdi, enlemesine yeryüzünü yeniden dolaşma ve boylamasına tarihin derinliklerine dalıp bağlantıları yeniden kurmak vaktidir. Yolumuzu aydınlatacak izler, peygamberler ve onları takip edenlerin izleridir.[1]

Tarihin başlangıcı arkeologların takdirine bırakılacak kadar karanlık değildir. Tarihin sonu da bilim kurgu romanlarına veya politik söylevlere teslim edilecek kadar önemsiz değildir. Müslümanlar için geçmiş ve gelecek…

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
Ait Olmadığımız Dünyalarda Çürümek...
Şule Beşinci
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
RÖPÖRTAJLAR
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Abdülaziz Tantik
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x