Menü
Rıza Savaş
Rıza Savaş
Rıza Savaş Köşe Yazısı
Eylül 24, 2023
Yazarın Tüm Yazıları

“Hz. Peygamber’i doğru anlamak” biz Müslümanlar için hayatî bir meseledir. Çünkü dinimizi ondan öğreniyoruz. Eğer onu doğru anlamazsak İslam’ı da doğru anlayamayız. Resûlullah’ı doğru anlama problemi, Resûlullah hayatta iken bile vardı. Veda hutbesinde Hz. Peygamber, “Bu sözlerimi burada olanlar olmayanlara aktarsınlar, belki o aktarılanlar sizden daha iyi anlar.” buyurduğuna göre onu doğru anlamayanlar da vardı. Hz. Aişe, Resûlullah’ın  vefatından sonra ondan nakilde bulunan bazı sahabîleri Hz. Peygamber’i yanlış anladıkları için ciddi manada uyarıp düzeltmiştir. Hem Resûlullah   devri hem de sahâbe asrında yanlışlar düzeltildiği için “Siretü Resûlullah” konusunda ciddi yanlış anlamalar olmadı.

Mezhepler ve dinî akımlar ortaya çıktıktan sonra Resûlullah’ı kendi bakış açısından görüp doğru anladığını iddia edenler olmuştur ve olmaya devam etmiştir.

Günümüze gelince, “Hz. Peygamber’i doğru anlayamadığımız ve doğru anlatamadığımız” o kadar açık bir şekilde ortada duruyor ki bunu görmek için fazla gayrete ihtiyaç yoktur.

Bugün dünya üzerinde bulunan Müslümanlara baktığımız zaman birbirini boğazlayan, birbirine karşı kin ve nefret içinde olanların hemen her yerde olduklarını görürüz. Hz. Ali’yi öldüren İbn Mülcem, ona: “Sen Allah’ın ayetini inkar” ettin diyecek kadar İslam’dan uzak idi.

Bugün de yıllarını Hz. Peygamber’in hayatını araştırarak geçirmiş bir hocaya karşı, “Sen Hz. Muhammed’i yanlış anlıyorsun” diyen ve bunu da büyük bir rahatlık içinde ifade edenle İbn Mülcem arasında ne fark vardır.

Biz siyer hocaları, “Siretü Resûlullah”ı doğru anlamak için sahip olmamız gereken altyapı konusunda epeyce mesafe kat ettik. Ama hâlâ (hâlâ) eksiklerimiz bulunmaktadır.

Hz. Muhammed (sas), miladî 610 – 632 yılları arasında Kur’an’ı hayata uyguladı ve İslam dinini tebliğ etti. Hz. Muhammed’in getirdiği İslam dini, evvela Arabistan’ı, arkasından da dünyayı önemli ölçüde değiştirdi. Anlattığınız hikaye bunu yansıtan özelliklere sahipse, siz “Siretü Resûlullah”ı doğru anladınız ve doğru aktardınız demektir. Ama durum bunu yansıtmaktan uzaksa bu durumda Hz. Peygamber’i doğru anlama probleminiz olduğu anlaşılır. Konuyu daha iyi kavrayalım diye “Irak” toprakları üzerinde geçmişte ve günümüzde cereyan eden olaylara genel bir yaklaşımda bulunmak istiyorum. Hz. Muhammed (sas), getirdiği yeni dinle “Ben zulmü ortadan kaldırıp, eşit bir şekilde her insanın huzur içinde bir hayat yaşamasını istiyorum” mesajını verince toplumlar bunu anladı ve İslam’a koştular. Irak topraklarında Sasanî imparatorluğu vardı. Hz. Peygamber’in vefatından altı veya yedi sene sonra Başşehir Medain Müslümanların eline geçti. Irak topraklarına adalet geldi ve uygulandı. Sasanî zulmü yok oldu. Amerika da Irak’a demokrasi getireceğini söyledi ve bugün Irak çok kötü durumda. Irak topraklarına adaleti götüren sahâbe nesli Hz. Muhammed’i (sas) doğru anlamış, doğru aktarmış ve sonuçta herkes huzuru ve mutluluğu yakalamıştı. Bu gün Irak toprakları üzerindeki Müslümanlar paramparça İslam’ın vahdetinden Hz. Muhammed’in örnekliğinden ne kadar da uzaktadırlar. Bu, onu doğru anlayıp hayata doğru bir şekilde aktaramadığımızı göstermektedir.

Resûlullah’ın hayatını doğru anlamanın önünde ciddi engeller bulunmaktadır. O, risalet görevini aktarırken muazzam bir cehd ve gayret ortaya koymuştur. Onun hayatını mucizeler ve olağanüstü anlatımlarla ele alanlar, bu yaklaşımla onun cehd ve gayretinin üzerini örtmektedirler.

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
Ait Olmadığımız Dünyalarda Çürümek...
Şule Beşinci
Psiko-Sosyal Açıdan Güvenin Yitimi...
Ferhat Kardaş
RÖPÖRTAJLAR
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Abdülaziz Tantik
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
“Şahitlik; her zaman ve zeminde hakkı söyleme, hak...
Şinasi Gündüz
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x