Menü

Dostu Ebû Bekir ile Abdullah b. Cüd’ân’ın hânesinde buluşmak üzere çıkıyor, amcası Ebû Tâlib’in evinden. İki dost, iki yağız genç, Mekke sokaklarını arşınlıyorlar. Bir evden, başka bir eve uzanıyor yolları. Hılfu’l-fudûl’a dahil olarak, hakkın, haklının, mazlumun yanında; zulmün, zâlimin karşısında durmak üzere sözleşiyorlar.

Zulüm kimin elinden çıkarsa çıksın, kimin dilinden dökülürse dökülsün, aynı değil midir? Mekke’nin gözlerini kara bulutların sardığı adamları, insanlara eziyet etmekten, onları sıkıntıya sokmaktan rahatsızlık duymuyorlardı.

O gün de Mekke’ye ticaret maksadıyla gelen, Zübeyd kabilesine mensup bir tüccara dokunmuştu bu sefer zalimin eli ve dili, Ebû Cehil’in nefesi. Diğer tüccarların bu Zübeydli ile ticaret yapmasına izin vermedi ancak düşük fiyat

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x