“ALLAH RESÛLÜ’NÜN BİR GÜNÜ”
SÜZÜLEN TANELER
Elif Özkaraaslan
Bilâl’in içli sesi yankılanıyor. Geceyi koklayan Nebî uyanık, gözleri ufka mıhlanmış, bakıyor, karanlığın ötesindeki mânâya. Medine semâları, siyahın son örtülerini parçalıyor. Yeni ve taze bir örtü, nazlı bir edâyla seriliyor güne. Parmağını bu örtüye dokunduranlar, bu nazlı edâya, gözleriyle, kulaklarıyla ve hissiyâtıyla şâhitlik edenler var. Yıllar evvel, Mekke’den hicret edercesine kalkıp gelen toz toprak, şimdi her biri, bu örtünün bir köşesinden tutarak süzülüyor. Hira’nın yollarında yokuşlarında âşina kesildikleri o muammâ sırdan, o dokunuştan mahrum kalmak istemiyorlar. Yıllar evvel konarak yapıştıkları eteği, birbirlerine emanet ederek taşıyorlar. Yıllar evvel dokundukları tene tutunmaya devam ediyorlar. Arz değil mekânları, bu