Menü
Gülden Sönmez
Gülden Sönmez
Tarihe Düşülmüş Not Olarak Mavi Marmara Gemisi
Ocak 24, 2024
Yazarın Tüm Yazıları

Mavi Marmara Neden Yola Çıkmıştı?

Bizi, Gazze’deki Filistinli çocuklar çağırdı. Kucağında evladı can çekişen anneler çağırdı. Bizi “Bu dünyada vicdan sahibi insanlar yok mu?” diye dünyaya feryad eden Filistinli yaşlılar çağırdı. Gitmek zorundaydık. En azından yola çıkmak zorundaydık. Herkes çok iyi hatırlayacaktır ki bugün gördüğümüz katliam ve abluka kadar olmasa da benzer durumları yaşıyorduk ve bütün dünya Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargonun ölümcül haberleri her akşam TV ekranlarında karşımıza çıkıyordu. Hatta İsrail enerjiyi de kesmiş ve ekmek fırınları çalışmaz olmuştu. Gazzeli çocuklar ellerinde mumlarla eylem yapmış tüm insanlığı insan olmaya davet etmişti yani İsrail’i engellemeye. Bu işgali durdurun ve bu ablukayı kaldırın diyorlardı…

Gazze Özgürlük Filosu, hazırlık aşamasından itibaren amacının insani yardım, yönteminin uluslararası sulardan geçerek Gazze’ye yardım götürmek olduğunu ve bunun gibi tüm hususları kamuoyuna bildirerek hazırlıklarını sürdürdü. Filo organizasyonunun mümkün olduğunca geniş bir çevreye ulaşmasını istiyorduk. Kampanyamıza da bu doğrultuda yön verdik. Gazze Özgürlük Filosu yola çıkmadan önce arkasında yüzlerce sivil toplum kuruluşunun ve Latin Amerika’dan Güney Afrika’ya, Avrupa’dan Güneydoğu Asya’ya dünya halklarının desteğini toplamıştı.

3 Nisan 2010’da bir basın açıklamasıyla filo organizasyonun duyurulmasından itibaren yaklaşık iki aylık süreçte filonun tanıtımı için radyo ve televizyon programları gerçekleştirildi, resmî ve sivil toplum kuruluşları düzeyinde bilgilendirme ziyaretleri yapıldı. Süreci ve organizasyonu anlatan görsel materyaller hazırlandı ve kamuoyuna dağıtıldı. Filo yolcularının büyük bölümünü taşıyacak olan Mavi Marmara gemisi Antalya’dan ayrılmadan önce organizasyon komitesi adına bir basın açıklaması hazırlanarak kamuoyuyla paylaşıldı.

Tüm dünyada büyük ilgi gören organizasyon için ilk günden itibaren salon programları, konferanslar, konserler, biletli organizasyonlar, fotoğraf sergileri, kermesler vb. faaliyetler düzenlendi. İnşaat malzemelerinden eğitim ve sağlık malzemelerine, yetim hediyelerinden çocuk parklarına kadar Gazze Özgürlük Filosu’nun taşıyacağı her türlü insani yardım malzemesi bu faaliyetlerden elde edilen gelirlerle temin edildi. Filo organizasyonunu anlatmak için sadece Türkiye’de 81 ilde 600’ün üzerinde program gerçekleştirildi. Ben de bu organizasyonlarda çok sayıda programa konuşmacı olarak katıldım. Her gittiğim yerde insanlar ağlayarak yalvarıyor bu gemide olmak istiyorlardı. Ceplerimize mektuplar sıkıştırıp gemiye binmek için kendilerine ayrıcalık yapmamızı istiyorlardı. Köylerden ilçelere, ev hanımlarından tüccarlara herkes Gazze’ye düzenlenecek bu yardım seferi için seferber olmuştu. İlkokul öğrencileri oyuncaklarını satarak gelirini Gazzeli çocuklar için filoya bağışladı. Filo için hazırlanan gemiler taşıdıkları yardım malzemelerinin yanı sıra dünya kamuoyunun desteğini ortaya koymaları bakımından da önemli bir misyon üstlendi.

Organizasyonun amacı ve kapsamı hakkında başta BM ve BM’nin alt kuruluşlarına, devlet başkanlarına ve üst düzey bürokratlara bir bilgilendirme mektubu gönderildi ve destek istendi. Gönderilen mektup şeffaflık ilkesi gereği kamuoyuyla da paylaşıldı.

İnsani yardım misyonu ile hareket eden Gazze Özgürlük Filosu tüm insanlığı buluşturmayı hedefleyen bir girişimdi. Din, dil, ırk ve dünya görüşlerine bakılmaksızın tüm katılım başvuruları değerlendirildi. Çok geniş bir halk desteği bulan filo organizasyonuna katılmak isteyenler için açılan web sitesinden filoya katılım şartları ve başvuru formları Türkçe ve İngilizce olarak ilan edildi. Başvurular arasından 37 farklı ülkeden 700 civarında kişi yolculuk için belirlendi. Yolcuların büyük bölümünün yer alacağı Mavi Marmara gemisi Filonun sembolü oldu. Filoyu oluşturan bileşenlerin ortak kararıyla insani yardım gönüllülerini taşıyacak olan Mavi Marmara gemisinden yolculuk boyunca canlı yayın yapılması kararı alındı ve kurulan özel bir sistem sayesinde Türkiye’de ilk defa açık denizde hareket hâlindeki bir gemiden yüksek kalitede canlı yayın yapıldı. Akdeniz’de seyir hâlindeki Mavi Marmara’dan yapılan yayınlar şifresiz ve logosuz olarak takip edilebildi ve dileyen tüm televizyon kanalları bu görüntüleri kullanabildi.

Filoya destek veren herkesin bu canlı yayınlar aracılığıyla gemiyi takip etmesi, âdeta geminin içinde olması sağlandı. Muazzam bir yolculuk başladı. 6 gemi (Free Gaza 1 gemi, IHH 3 gemi, Ship to Gaza Sweden 1 gemi, European Campaign to end the Siege on Gaza 1 gemi) ile 37 farklı ülkeden milletvekili, çok sayıda medya mensubu, sanatçı, aydın, yazar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çocuk ve kadınların da yer aldığı aktivistlerden oluşan toplam 700 civarında yolcu ve insani yardım malzemesi taşıyan “Özgürlük Filosu” Akdeniz’de açık denizde buluşarak Gazze’ye doğru açık denizden güneye doğru seyretmeye başladı.

30 Mayıs akşamı canlı yayın frekansımız İsrail tarafından karartılıp iletişim ve haberleşmemiz engellenmeye başladı. Bütün gece haberleşmemiz büyük oranda engellendi. 31 Mayıs 2010’da sabaha karşı İsrail savaş gemileri, Zodyak botlar, savaş helikopterleri etrafımızı sardı ve saldırı başladı. Saat 04.25 civarında gemide ezan okunuyordu. Yüzleri siyah kar maskeli tam teçhizatlı komandolar silahlarını bize doğrultmuş şekilde etrafımızdan yanaştılar. Daha gemiye yanaşırken ateş açmaya başladılar. Her tarafımızdan sarmışlardı ve sürekli otomatik uzun namlulu silahlarla ateş ediyorlar bir yandan da 3-4 metre yüksekliğinde ucu kancalı büyük kalın demir çubuklarla gemiye kanca atmaya ve çıkmaya çalışıyorlardı.

İsrail askerilerinin kimisi hedef gözetip nişan alarak öldürücü atışlar yaparken bazıları da yaylım ateşi ile katliam yapmaya çalışıyordu. Bu saldırıda 10 insani yardım gönüllüsü şehit oldu. 56 yardım gönüllüsü ağır yaralandı. Çoğu gönüllüler ise hafif yaralandılar. İsrail gemilerdeki herkesi esir aldı ve Aştod Limanına götürüp sorguladıktan sonra bizleri Bershawa’da bir hapishaneye götürdüler. Dünya kamuoyunun tepkisiyle ve ayağa kalkmasıyla İsrail tüm yolcuları serbest bırakmak zorunda kaldı ve daha sonra Tel Aviv’e getirilerek ülkemize döndük.

Sivil organizasyonlara bakarsanız bu kadar farklı din, kültür, ırktan insanı dünyanın dört bir tarafından bir araya getirip, insani ortak bir amaçla bir arada tutan böyle bir projenin örnekliğine rastlayamazsınız. Bu yönüyle da dünyanın ilgisini çekti. Bu Filo’nun bileşenleri barışçıl ve insani amaçlarına hiçbir gölge düşürmeden bu birlikteliği korudular. İlk defa bütün dünya İsrail’in yapmış olduğu hukuksuzluğa karşı bu kadar kapsamlı bir birliktelik oluşturdu. Tabii bu birlikteliğe yapılan vahşi saldırı dan dolayı da İsrail’e aynı şekilde tüm dünyada müthiş bir tepki oluştu. Sonra da hukuk mücadelesine başladık. Bu hukuk mücadelesi oldukça uzun ve dünyanın birçok yerinde ve uluslararası mahkemelerde devam etti. Bu davalar sadece Mavi Marmara’da yaşananların değil Gazze ablukasının da sorgulandığı ve hesabının sorulduğu yargılamalardı. Çok uzun sayfalarca yazmayı gerektiren hukuk mücadelesinin detaylarına burada değinmek mümkün değil ancak şunu belirtebilirim ki: Hollanda Lahey, Güney Afrika, Amerika, İspanya, İngiltere ve Türkiye’de yürütülen bu davalarda dünyada ilk olan kazanımlar ve sonuçlar elde edilmişti ancak ne yazık ki Türkiye-İsrail Anlaşması ile bu süreçler akamete uğradı. İsrailli katiller 10 yıllık hukuk blokajından bu anlaşmayla düşürülen davalarla kurtulmayı başardılar. Bugün tekrar İsrail savaş suçu işlemeye devam ediyor.

Filo’ya yapılan bu saldırı tüm insanlığa karşı yapılan bir saldırıydı. Bizler bu organizasyonun hazırlık aşamasından sonuna kadar her fırsatta bu filonun amacının Gazze’deki ablukaya son vermek ve insani yardım götürmek olduğunu, desteğini dünya halklarından almış olup; vicdanların ortak sesi ve yardımını temsil ettiğini, meşruiyetini halklardan, insanlığın vicdanından uluslararası hukuktan aldığını beyan ettik.

Sonuç olarak:

  • İsrail, hukukla ve barışla savaşmaktadır. Kaybetmeye mahkumdur.
  • Mavi Marmara ile ilgili İslâm dünyası başta olmak üzere dünyadaki tüm ezilen halklar için umutlu bir yarını işaret ettiği ve Mavi Marmara gemisinin de bunun işaret fişeği olduğunu söylediler. Dünyanın dört bir yanında Mavi Marmara gemisinin dünyanın tüm limanlarına uğradığı en çok da ezilen halkların özgürlük mücadelesine güç kattığı dillendirildi.
  • Mavi Marmara’dan sonra ambargo/abluka hiç olmadığı kadar gündeme geldi. Ablukanın tamamen ortadan kalkması için bütün dünyadan destek bulacak ortak bir zemin oluştu. Bu ablukanın sadece karadan değil deniz tarafından da kaldırılmasının çözüm için zorunlu olduğu uluslararası kamuoyu tarafından da dillendirildi ve halen bu dillendirilmeye devam ediyor.
  • En somut sonucuyla Gazze’ye hem konvoy hem de filoda hayati önemde insani yardım ve özellikle tıbbi yardım ulaştı.
  • Bilindiği kadarı ile insanlık tarihinde ilk kez dini, ideolojik, milliyet vs. bu kadar karma ve sivil bir grubun böyle bir amaç için buluşması gerçekleşti. Bu birlikteliğin ortak vicdanla duruşu zulüm altında olan bütün toplumlarda uyanışa vesile oldu.
  • BM düzeyinde İsrail’in haksızlığı ve birçok suç işlediği ortaya net bir şekilde kondu. İsrail ilk defa hukuk nezdinde hesap sorulabilirliğini kabul etmek zorunda kaldı ve kendi komisyonunda da olsa sorgulanmaya tabi oldu. Öte yandan İsrailli yönetici ve askerler hakkında dünyanın farklı ülkelerinde özellikle Avrupa ülkelerinde açılan soruşturma ve davalar nedeniyle yöneticileri İsrail dışına çıkmaktan korkmaya başladı. İsrail medyasında en çok tartışılan hususlardan olan bu durum nedeniyle, özellikle filo organizatör ve katılımcıları ile şehit yakınlarının hukuki süreçlerden vazgeçmeleri için İsrail çok ciddi çabalar sarf etti.
  • İsrail, kendi aleyhine oluşan algıyı değiştirmek için tüm dünyada özellikle İsrail içinde ve Batı ülkelerinde medya-imaj propagandasına çok daha fazla maddi destek ayırdı. BM bünyesinde, diğer uluslararası mekanizmalarda, ABD’de ve AB ülkelerinde yoğun bir lobi faaliyeti başlattı.

Ancak şunu da unutmamak gerekir ki İsrail’e karşı kesintisiz ve topyekun karşı koyuşumuz olmadığı sürece İsrail’in zulmü devam ediyor, Kudüs’ün asli kimliği değiştirilmeye çalışılıyor ve işgal ve katliamlar devam ediyor.

Mavi Marmara yola çıktığında doğru zamanda, doğru yöntemle doğru usulle dünya vicdanı Filistin halkının yanında oldu. İşgal ve abluka son bulana kadar benzer vicdani hareketlerin ve aktivitelerin sürekli devam etmesi gerektiğini Mavi Marmara yola çıkarken göstermiştir. Bunu en iyi Gazze anladı. Bugün de Gazze yine bizi bekliyor. Daha cesur, daha kalabalık, daha çok, daha güçlü bir şekilde…

 

 

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Günümüzün Endülüsü: Doğu Türkistan ve Toplama Kamp...
Murat Yılmaz
Doğu Türkistan ile İlgili Uluslararası Kuruluşlar...
Gülden Sönmez
Doğu Türkistanlı Uygur Türklerinin Ulusal ve Ulus...
Şevket Nasır
Türkiye’de Faaliyet Gösteren Doğu Türkistan Kuruml...
Cengiz Hanoğlu
Uygur Tababeti
Ahsen Nur Katırcıoğlu
RÖPÖRTAJLAR
“Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir."...
Hidayet Oğuzhan
“Eğer insanım diyorsanız, Doğu Türkistan bir insan...
Seyit Tümtürk
“Gazze’de yaşananlar, Batı’nın dünya kamuoyundan, ...
Derda Küçükalp
"Filistin davası, Filistinlilerin ya da Arapların ...
Abdurrahman Arslan
“Dünyaların değiştiremediği insanlar ancak dünyala...
Muhammed Emin Yıldırım
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
Bu Film, Böyle Devam Edemez!
Abdülhamit Güler
Göstermenin Mesuliyetinde Sinemanın Örnekliği...
Abdülhamit Güler
Perdedeki Kimin Afeti, Felaketi, Kıyameti!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
Vakur ve Mahzun Bir Efsanedir: Kudüs...
Mikail Çolak
Habib-i Neccâr’ın Gözyaşları
Mikail Çolak
Avrupa’nın Ortasında Var Edilen Güçlü Bir İnanç İk...
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
F Tipi Dünya
Rumeysa Döğer
Afrâ bint Ubeyd Yüzlü Kadınların Zamanından…...
Rumeysa Döğer
Bütün Şehit Annelerine: Sümeyra Bint Ubeyd Teselli...
Rumeysa Döğer
Ensârî Bir Muhacir: Zekvân b. Abdükays...
Miraç Okutan
NEBEVİ VARİSLER
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Mücâhid b. Cebr
Damla Mıdış
Takvâ Sahiplerinin Öncüsü Hasan Basrî...
Beyza Durna
Ca'fer b. Ebû Talib
Zeynep Simit
Süleyman b. Yesâr
Ruveyda Büyükkendirci
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x