Menü
Sinan Özyurt
Sinan Özyurt
Umudu Filizlendirmek
Temmuz 19, 2025
Yazarın Tüm Yazıları

Hayat, her gün yeniden açılan bir kapı gibidir. Gecenin karanlığından sonra gelen sabah, sadece bir zaman dilimi değil; içimizde filizlenen yeni bir umudun habercisidir. Mü’min için bu yalnızca psikolojik bir kuvvet değil, derin bir iman meselesidir. Çünkü bilir ki Rabb’i dilerse en karanlık yolları bile aydınlatır. İşte bu güvenle insan yeniden yola çıkar, düşse de kalkar, yorgun olsa da umutla yürümeye devam eder.

İnsanı sadece bedeniyle tanımlamak, onun en asli yönünü gözden kaçırmaktır. Ruhu beslenmeyen bir beden, ne kadar sağlıklı görünürse görünsün, içten içe tükenmeye mahkûmdur. Ruhun gıdası, imanla birlikte umut, sabır ve tevekküldür. Umut, kalpte bir nur gibi yanar ve mümini diri tutar. Kur’ân, bu nuru söndürmemeyi emreder: “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah’ın rahmetinden ancak inkârcılar ümit keser.” (Yûsuf, 12/87)

Mümin, zorluklar karşısında sarsılsa da yıkılmaz. Bilir ki hiçbir çaba boşa gitmez, hiçbir dua cevapsız kalmaz. Geciken şeylerin ardında bir hikmet, eksik kalan her adımın ardından yeni bir imkân saklıdır. Umut, işte bu bilinçle harekete geçen bir teslimiyettir; tevekkül ise bu hareketin nihai sığınağıdır. Elinden geleni yapan bir mümin, sonucunu Allah’a bırakır ve bilir ki Rabb’ine güvenen asla kaybetmez.

Umut Eğitiminin Kalbinde Yer Almalı

Eğitim, yalnızca bilgi aktarmakla sınırlı değildir. Eğitim, bir ruh inşasıdır. Çocuklar ve gençler, umudu sözlerden çok tavırlarda hissederler. Bir bakış, bir teşvik cümlesi, bir anlayışlı yaklaşım… Bazen bir öğretmenin “Çabanı görüyorum, devam et” demesi, çocuğun içindeki kırılmış özgüveni onarır.

Ev ortamında kurulan cümleler, çocuğun iç dünyasında yankı bulur. “Sen zaten yapamazsın” sözü, çocuğun içine kapanmasına ve cesaretini yitirmesine sebep olur. Oysa “Zorlandığını görüyorum ama başarabileceğine inanıyorum” diyebilen bir ebeveyn, çocuğun içindeki umudu yeşertir. Bu sayede çocuk, hatalarına veya eksiklerine rağmen tekrar denemeye cesaret eder, gayret göstermekten vazgeçmez.

Duyguların Dayanağıdır Umut

Duygu eğitimi, çocuğun kendini tanımasına ve duygularını yönetmesine imkân tanır. Kaygı, korku, üzüntü gibi duygular her çocuğu etkiler. Ancak umut, bu duyguların içinde sığınılacak sağlam bir liman olur. Umudu olan çocuk, başarısızlıktan yılmaz, olumsuzluk karşısında pes etmez. Çünkü yüreğinde bir ışık taşır: “Bugün zor olabilir ama yarın yeniden denemeye değer.”

Bu ışık beslenmezse söner. Bu yüzden eğitimciler, öğrencilerin duygusal durumlarını önemsemelidir. Başarı sadece notlarla değil; sabırla, emekle, kararlılıkla da ölçülmelidir. Duyguların eğitimi, umudu besleyen en önemli kaynaklardan biridir.

Gazze’nin Kahramanlarından İlham Almak

Gazze’de yıkılmış evlerin arasında yeniden oyun kuran çocuklar… Minik yavrularını şehit vermelerine rağmen vakarlarını muhafaza eden anneler… Her şeye rağmen sabırla direnen yaşlılar… Onlar, sadece bir coğrafyada değil, insanlığın vicdanında yankı bulan direnişin ve umudun adı oldular. Umudun sadece beklemek değil, direnmek, sabretmek ve inanmak olduğunu gösterdiler. Gazze’de yaşananlar, gençlerimize aktarılmalı; onların örnekliğinde umut herhangi bir duygu olarak değil bir karakter gücü olarak anlaşılmalıdır. Çünkü umut, insanın kendisinden başlayıp çevresine yayılan bir diriliş çağrısıdır. Bugün Gazze bu çağrıyı bütün insanlığa en ağır bedelleri ödeyerek sunmaktadır.

Umudu Yeşertecek Bazı Adımlar

Umut eğitimle büyür, çevreyle şekillenir. Onu diri tutmak için hem ailede hem de okulda uygulanabilecek bazı öneriler şunlardır:

  • Kur’ân ve sünnetle beslemek: Peygamber kıssaları, ilahi vaatler, sabredenlerin mükafatı sıkça hatırlatılmalı. Kur’ân’ın diliyle çocuklara “Allah’a güvenen mahzun olmaz” denilmeli.
  • Gayretin kıymetini öğretmek: Sonuçtan çok sürecin kıymetli olduğunu anlatmak, çocuğun küçük adımlarını takdir ederek onu yüreklendirmek önemlidir. Sadece güzel sözlerle değil, davranışlarla da çocuğun umudu yeşertilmelidir.
  • Dua ve tevekkül bilinci kazandırmak: Her çabadan sonra edilen dua, çocuğa Allah’a güvenmeyi öğretir. “Sen üzerine düşeni yap, gerisini Rabbine bırak” cümlesi, en büyük rehberliktir.
  • Gerçek başarı öyküleri anlatmak: Zor koşullarda mücadele etmiş, yılmamış ve başarısıyla ilham olmuş insanların hayatları çocuklara anlatılmalıdır.
  • Kendi hikâyesini yazmasına izin vermek: Her çocuk özeldir. Onu kalıplara değil, fıtratına göre şekillendirmek, içindeki cevheri ortaya çıkarır.
  • Tehlikeli telkinlerden uzak durup olumlu dil kullanmak: Sürekli başarısızlığı hatırlatan değil, ilerlemesini destekleyen bir dil kullanılmalı. Umutsuzluk telkin eden söylemlerden uzak durulmalı. “Başaramazsın” yerine “Birlikte çözebiliriz” gibi destekleyici ifadeler, çocuğun zihninde yeni yollar açar.
  • Toplumsal bilinç kazandırmak: Umut sadece bireysel bir değer olarak algılanmamalı ümmet bilinciyle yaşanmalıdır. Gençlerin, sadece kendileri için değil başkaları için de umut taşıması sağlanmalıdır.

Peygamber Efendimiz (sas), şu hadisiyle ümidi bir ahlaki sorumluluk olarak ortaya koyar: “Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin.” (Müsned, 4/61) Bu hadiste, şartlar ne kadar umutsuz görünürse görünsün doğru olanı yapma sorumluluğu bize yüklenir. Sonuç görünmese de niyet ve eylem bizi Rabbimize yaklaştırır. İşte bu bilinçle yetişen bir çocuk, yalnız kendisi için değil ümmeti için de umut olur. Müminin şiarı beklemek değil, çabalamaktır. Her fidan, bir ümide dönüşür; yeter ki onu salih bir niyetle dikelim. Çocuklarımız ve elimizde bulunan her türlü imkân birer fidandır. Onları en güzel yere dikmek ertelenemez bir sorumluluktur.

Umut, Yolda Kalmanın Sırrıdır

İnsan, gönlünde taşıdıklarından aldığı güçle yürür bu dünyada. Umudu olan, düşse de kalkar; kaybetse de yeniden başlar. Allah’a inanan bilir ki, hiçbir emek zayi olmaz. Çünkü Rabbimiz, umut edenleri sever; gayret edenleri destekler, tevekkül edenleri yalnız bırakmaz.

Umudu diri tutmak, sadece güzel cümlelerle olmaz. Bir davranış biçimine, bir hayat tarzına dönüşmelidir. Bu anlayış, çocuklarımıza miras bırakacağımız en kıymetli hazinedir. Çünkü umut, tohum gibi ekildiğinde sadece bir insanı değil, nesilleri yeşertir.

0 0 Yorumlar
Puan
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
DOSYA
Umudu Filizlendirmek
Sinan Özyurt
Vahdetten Kesrete Lügatten Bir Kelime: Umut...
Özlem Duralı
Hissetmekten mi korkuyorum, yoksa unuttum mu?...
Mehmet Kaman
Dijital Teknolojinin Ahlâkı ve Toplumsal Çürüme Ü...
Sadi Özgül
Cami Mimarisinde Kaybettiğimiz Hikmetin Peşinde Ol...
Avni Çebi
RÖPÖRTAJLAR
“Gönüllere dokunan davet, umudun ete, kemiğe bürün...
Mustafa Karaca
“Hakikat algısının aşınmasıyla çürüyen insan ve ...
Ahmet Mercan
“Reform edilmesi gereken bir şey varsa o da modern...
Recep Şentürk
Öz eleştiri, varlığımızı geleceğe taşıma konusunda...
Temel Hazıroğlu
“Gazze” demek şahitler diyarı demektir....
Muhammed Emin Yıldırım
SİRET-İ İNSAN
Savaşın Çocukları
Bahriye Kaman
Toplumun Kurucu Hücresi Olan Ailede Örneklik Vasfı...
Bahriye Kaman
Lider, Önder, Rehber!
Bahriye Kaman
Göçebe Ruhu
Bahriye Kaman
Nitelikler ve Roller
Bahriye Kaman
SİNEMA
Sinema, İnsanoğlunun En Eski Umut Taşıma Aracıdır...
Abdülhamit Güler
Değişemeyen mi çürür, çürümek mi değişimdir?...
Abdülhamit Güler
Sinema Sanat Olmasaydı, Çoktan Bitmişti......
Abdülhamit Güler
Doğu Türkistan, Filistin ve Diğerleri: Sinemada Ek...
Abdülhamit Güler
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak. Ama!...
Abdülhamit Güler
GEZİ-YORUM
Turks ve Caicos Adaları
Mikail Çolak
Bir Mabedler Şehridir Ankara
Mikail Çolak
Doğunun Tüm Yolları Erzurum'dan Geçer...
Mikail Çolak
Mağrur Bir Tarih Ribatı Gibi Dimdik Ayaktadır Kâşg...
Mikail Çolak
Prizren’de Osmanlı Evladı Olmak
Mikail Çolak
SAHABİ BİYOGRAFİSİ
İyiye Talib Olmayı Öğreten Ümmü Büceyd...
Rumeysa Döğer
Dost Saliha Olandır
Rumeysa Döğer
Ya Hanzala Münafık Olmuş Olsaydı?...
Rumeysa Döğer
Leyla “A” dır
Rumeysa Döğer
Son Dokunuş Sahibi: Kusem b. Abbas
Rumeysa Döğer
NEBEVİ VARİSLER
Abdülfettâh Ebû Gudde (1917–1997): Bir İlim ve Ahl...
Nazlı Çakar
Yahya İbrahim Hasan Sinvar: Filistin Davasının Bir...
Selcan Çakar
Ubey b. Kâ'b: Allah’ın Seçtiği Muallim...
Damla Mıdış
Ümmü Seleme
Hayrunnisa Duran
Allame Muhammed Salih Damollam
İkra Nur Demir
Scroll Up
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x