Kâinatın Kara Kutusu: Tarih
Edanur Arıcı
Tarih, kâinatın ve insanlığın hafızasıdır. Bir milletin, geleceğini inşa etmek için geçmişinden destek ve güç aldığını göz önünde bulundurursak eğer, tarihin tozlu sayfalardan ibaret olmadığını aksine aramızda dolaştığını söyleyebiliriz. Tarihini bilmeyen ve tarih bilincine sahip olmayan milletler için gelişmek ve yükselmek bir yana, bir bütün halinde durmaları bile zordur. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da dediği gibi “Sıçrayıp ufuk değiştirmek bile ancak bir zemine basarak mümkündür. Bu zemin geçmişimizdir; onunla kuracağımız sağlıklı ilişki geleceğimizi belirleyecektir.” Aynı hataları tekrarlamamak adına, geçmişten dersler çıkartmak, milletlerin kendilerine yapabileceği en büyük iyiliklerdendir. Bu durumu sizlere çarpıcı bir örnek ile izah etmek istiyorum.
Her Milletin Bir Dersi Vardır
Eğitim alanında uzman Japon heyeti, davet ile geldikleri Türkiye’deki araştırmalarını tamamladıktan sonra zamanın başbakanı Turgut Özal’ın huzuruna çıkar ve gençlerimiz üzerindeki eğitimin yetersizliğini şu cümle ile ifade ederler: “Bu eğitimle gençlerinize millî şuur vermeniz mümkün değildir!” Şok etkisi yapan bu tespitten sonra sorular arka arkaya gelir; “Siz Japonlar gençlerinize millî şuuru nasıl veriyorsunuz, nasıl bir eğitim programı uyguluyorsunuz ki bizimkini yetersiz buluyorsunuz?” Japon heyetinin sözcüsü şu bilgiyi verir: “Biz eğitime şok testler uygulayarak başlarız. Önce çocukları uçak kadar hızlı giden trenlere bindirir en üstün teknolojiyi gösterir, robotlarla çalışan dev fabrikalarımızı gezdiririz. Bu baş döndürücü teknoloji karşısında sarsılan ve şoke olan çocuklarımıza deriz ki: ‘İşte gördüğünüz bu hızlı trenleri ve üstün teknolojiyi sizin atalarınız yaptı. Eğer siz daha çok çalışırsanız daha hızlı giden ulaşım araçları yapar, daha üstün teknoloji meydana getirir, daha modern fabrikalar kurarsınız.’ Sonra çocuklarımızı Hiroşima ve Nagazaki’ye götürüp düşmanın harap ettiği bölgelerimizi gezdirir ve bu defa da onlara deriz ki: ‘Bakın, eğer siz birlik beraberlik içinde çalışmazsanız, işte düşmanlar sizin ülkenizi böyle yakar yıkar, bu hale getirirler. Ama birlik beraberlik içinde çalışırsanız, güçlü olursunuz, düşmanlarınız size saldırmaya cesaret edemezler. Dünyadaki devletler size saygı duymaya mecbur kalırlar. Artık birlik beraberlik içinde çalışmak ve çalışmamak konusunda kararınızı siz verin!’ Bu örneklerle çocuklarımız kendilerine gelerek iyi ve çalışan birer Japon genci olma yolunda millî bir şuur ve heyecanla..